- Dedi ki: “ Senin sözlerin, içinde iğne olan ekmek gibidir. Benim gönlümden senin gönlüne pencere var.
- گفت گفت تو چو در نان سوزن است ** از دل من تا دل تو روزن است
- Ben, o pencereden halini gördüm; artık lâfını dinleyemem.”
- من از آن روزن بدیدم حال تو ** حال تو دیدم ننوشم قال تو
- Eğer İsa’nın ruhaniyeti bana imdat etmeseydi o, Yahudicesine beni parça parça ederdi.
- گر نبودی جان عیسی چارهام ** او جهودانه بکردی پارهام
- İsa için başımla oynar, canımı verir ve bunu canıma yüz binlerce minnet bilirim. 355
- بهر عیسی جان سپارم سر دهم ** صد هزاران منتش بر خود نهم
- İsa’dan canımı sakınmam, fakat onun din bilgisine iyiden iyiye vâkıfım.
- جان دریغم نیست از عیسی و لیک ** واقفم بر علم دینش نیک نیک
- O pak dinin cahiller arasında mahvolması, bana dokunmakta.
- حیف میآمد مرا کان دین پاک ** در میان جاهلان گردد هلاک
- Tanrı’ya, İsa’ya şükrolsun ki biz, bu hak dine yol gösterici olduk.
- شکر ایزد را و عیسی را که ما ** گشتهایم آن کیش حق را رهنما
- Belimizi zünnarla bağladığımızdan beri Yahudi’den ve Yahudilikten kurtulduk.
- از جهود و از جهودی رستهام ** تا به زناری میان را بستهام
- Ey halk; devir, İsa’nın devridir. Onun dininin sırlarını candan dinleyin!” 360
- دور دور عیسی است ای مردمان ** بشنوید اسرار کیش او به جان
- Padişah, vezire, vezir ne dediyse yaptı. Halk, bu gizli ve hakikati meçhul hileden dolayı şaşırıp kaldı.
- کرد با وی شاه آن کاری که گفت ** خلق حیران مانده ز ان مکر نهفت