English    Türkçe    فارسی   

1
3557-3566

  • Bu suretle bir nokta ( gibi olan parmak), cihanı örter; bir sürçme de güneşi küsufa uğratır.
  • Dudağını yum, denizin dibine bak. Tanrı, denizi, insana mahkûm etmiştir.
  • Nitekim Selsebîl ve Zencebîl ırmakları da Tanrı’nın cennete koyduğu kulların hükmü altındadır.
  • Cennetin dört ırmağı bizim hükmümüzdedir. Fakat bu gücümüzden, kuvvetimizden değil...Tanrı emriyle böyledir. 3560
  • Bu ırmaklar, büyücülerin hükümlerine uyan büyüler gibi bizim hükmümüzdedir; onları nereye istersek oraya akıtırız.
  • Bu akıp duran ve gönlün hükmü altında, canın fermanına tâbi bulunan iki göz çeşmesi gibi...
  • Gönül dilerse gözler; zehrin, yılanların bulunduğu tarafa gider; gönül dilerse baktığı şeylerden ibret alır.
  • Gönül dilerse görülen şeylere bakar; gönül dilerse örtülü , gizli şeylere akar.
  • Gönül dilerse, gözleri külliyat tarafına sevk eder; gönül dilerse cüziyatta hapseyler. 3565
  • Bu beş duygu da ( çeşmelerdeki lüleler, nasıl çeşmeye tâbi ise) aynı tarzda gönle tâbidir. Onun muradınca ve onun emrine göre iş görür.