English    Türkçe    فارسی   

1
3578-3587

  • Gönül mademki ululukta sen de bir Süleyman’sın... Parmağındaki saltanat yüzüğüyle perilere, şeytanlara hükmet!
  • Bu saltanatta hileye sapmazsan o üç şeytan, senin parmağından yüzüğü alamaz.
  • Gayri adın, sanın, bütün dünyayı tutar. Cismin gibi iki cihan senin hükmüne uyar. 3580
  • Fakat şeytan elindeki yüzüğü alırsa padişahlık bitti, bahtın öldü demektir.
  • Tanrı kulları, eğer iş böyle olursa bundan böyle kıyamete kadar ancak ve ancak “ Ah hasretlik!” der, durursunuz.
  • Hadi, tutalım, kendi hileni inkâr edersin; canını teraziyle aynadan nasıl kurtaracaksın?”
  • ”Getirdiğimiz turfanda meyveleri o yedi” diye kölelerle kapı yoldaşlarının, suçlarını Lokman’ın üstüne atmaları
  • Lokman, efendisinin hizmetinde bulunan köleler arasında hor, hakîr görünmekteydi.
  • Efendi rahatça yesin, eğlensin diye kullarını meyve getirmek üzere bağa gönderdi. 3585
  • Lokman, kullar içinde, âdeta onlara tâbi bir kuldu. İçi mânalarla dolu, görünüşü gece gibi kapkaranlıktı.
  • Köleler topladıkları meyveleri, tamah edip bir iyice yediler.