English    Türkçe    فارسی   

1
3724-3733

  • Bir yüze tükürdü ki ay, secde yerinde o yüze secde eder.
  • Ali, derhal kılıcı elinden attı, onunla savaşmadan vazgeçti. 3725
  • O savaşçı er, bu işe, bu yersiz af ve merhamete şaşıp kaldı.
  • Dedi ki: “Bana keskin kılıcını kaldırmıştın, neden kılıcı indirdin ve beni bıraktın?
  • Benimle savaşmadan daha âlâ ne gördün de beni avlamadan vazgeçtin?
  • Ne gördün ki bu derecede kızgınken kızgınlığın yatıştı; böyle bir şimşek çaktı, sonra sönüverdi?
  • Ne gördün? O gördüğün şeyin aksi bana da vurdu; gönlümde, canımda bir şûle parladı. 3730
  • Kevinden, mekândan yüce, candan daha iyi neydi o gördüğün ki bize can bağışladı?
  • Yiğitlikte Tanrı aslanasın, mürüvvette kimsin, bunu kim bilir?
  • Mürüvvette Tih sahrasında Musa’nın bulutusun. O bulutta eşi görülmemiş nimetler, ekmekler yağar.”