English    Türkçe    فارسی   

1
3731-3740

  • Kevinden, mekândan yüce, candan daha iyi neydi o gördüğün ki bize can bağışladı?
  • Yiğitlikte Tanrı aslanasın, mürüvvette kimsin, bunu kim bilir?
  • Mürüvvette Tih sahrasında Musa’nın bulutusun. O bulutta eşi görülmemiş nimetler, ekmekler yağar.”
  • Bu bulutlar, çalışıp çabalar, buğday bitirirler. Halk onu pişirip bal gibi tatlı bir hale koyarl.
  • Halbuki Musa’nın bulutu rahmet kanadını açar, halka zahmetsizce pişmiş ve tatlı nimetler verir. 3735
  • O bulutun rahmeti, kerem sofrasında pişmiş yemek yiyenler için âlemde bayrak açmıştır.
  • O vergi ve o ihsan, niyaz ehlinden tam kırk yıl, bir gün bile eksik olmadı.
  • Nihayet onlar, bayağılıklarından kalkıp pırasa, tere ve marul istediler; onun üzerine kesildi.
  • Ahmed’in yüce ümmeti için o yemek kıyamete kadar bakidir.
  • Peygamber’in “Rabbime misafir olurum” demesi ortalığa yayılınca, “O beni doyurur, su verir” sözü, bu mânevi yemekten kinaye oldu. 3740