Üçünün de gözü açık, kulakları duymakta… Fakat bunlar, senin eteğine yapışmışlardır, senin adamlarındır (Hallerini sen bilirsin), benden kaçıyorlar (ben bunları bilemem).
چشم هر سه باز و گوش هر سه تیز ** در تو آویزان و از من در گریز
Bu hal, acaba gabya mensup bir sihir mi, yoksa gizli bir lûtuf mu? Sende bir kurt sureti mi var, bende de Yusuf sureti mi?3755
سحر عین است این عجب لطف خفی است ** بر تو نقش گرگ و بر من یوسفی است
Âlem on sekiz bin, hattâ daha fazla olsa bunların on sekizi bile her göze görünmez.
عالم ار هجده هزار است و فزون ** هر نظر را نیست این هجده زبون
Ey Aliyyel Mürtezâ, ey kötü kaza ve kaderden sonra güzel kaza ve kader, sırrı aç;
راز بگشا ای علی مرتضی ** ای پس سوء القضاء حسن القضاء
Ya sen akılına geleni söyle, ya ben gönlüme doğanı söyleyeyim.
یا تو واگو آن چه عقلت یافته ست ** یا بگویم آن چه بر من تافته ست
Bu sır, senden parladı, bana vurdu; nasıl gizleyebilirim? Ay gibi, söylemeden nur saçmakta.
از تو بر من تافت چون داری نهان ** میفشانی نور چون مه بیزبان
Fakat ayın kursu, söze gelirse gece yol alanları hemencecik yola sokar.3760
لیک اگر در گفت آید قرص ماه ** شب روان را زودتر آرد به راه
Yanlış yola gitmekten de emin olurlar, yoldan çıkmadan da. Ayın sesi, gulyabani sesinden üstün olur.
از غلط ایمن شوند و از ذهول ** بانگ مه غالب شود بر بانگ غول
Ay, söylemeksizin yol gösterirse, söyleyince ne yapmaz, dünyayı ışığa boğar!
ماه بیگفتن چو باشد رهنما ** چون بگوید شد ضیا اندر ضیا
Madem ki sen ilim şehrine kapısın, mademki sen hilim güneşine şûlesin;
چون تو بابی آن مدینهی علم را ** چون شعاعی آفتاب حلم را