- Âlem on sekiz bin, hattâ daha fazla olsa bunların on sekizi bile her göze görünmez.
- عالم ار هجده هزار است و فزون ** هر نظر را نیست این هجده زبون
- Ey Aliyyel Mürtezâ, ey kötü kaza ve kaderden sonra güzel kaza ve kader, sırrı aç;
- راز بگشا ای علی مرتضی ** ای پس سوء القضاء حسن القضاء
- Ya sen akılına geleni söyle, ya ben gönlüme doğanı söyleyeyim.
- یا تو واگو آن چه عقلت یافته ست ** یا بگویم آن چه بر من تافته ست
- Bu sır, senden parladı, bana vurdu; nasıl gizleyebilirim? Ay gibi, söylemeden nur saçmakta.
- از تو بر من تافت چون داری نهان ** میفشانی نور چون مه بیزبان
- Fakat ayın kursu, söze gelirse gece yol alanları hemencecik yola sokar. 3760
- لیک اگر در گفت آید قرص ماه ** شب روان را زودتر آرد به راه
- Yanlış yola gitmekten de emin olurlar, yoldan çıkmadan da. Ayın sesi, gulyabani sesinden üstün olur.
- از غلط ایمن شوند و از ذهول ** بانگ مه غالب شود بر بانگ غول
- Ay, söylemeksizin yol gösterirse, söyleyince ne yapmaz, dünyayı ışığa boğar!
- ماه بیگفتن چو باشد رهنما ** چون بگوید شد ضیا اندر ضیا
- Madem ki sen ilim şehrine kapısın, mademki sen hilim güneşine şûlesin;
- چون تو بابی آن مدینهی علم را ** چون شعاعی آفتاب حلم را
- Ey kapı, kapı arayanlara açıl ki kabuklar içlensin (zâhir ehli, hakikate erişsin)!
- باز باش ای باب بر جویای باب ** تا رسد از تو قشور اندر لباب
- Ey rahmet kapısı, ey eşi, naziri olmayan Tanrı dergâhı, ebede kadar açık kal!” 3765
- باز باش ای باب رحمت تا ابد ** بارگاه ما له کفوا أحد