English    Türkçe    فارسی   

1
376-385

  • Sen bizi her zaman tuzaktan kurtarmaktasın. Ey gani ve müstağnî Tanrı, biz yine bir tuzağa doğru gitmekteyiz!
  • Biz bu ambarda buğday biriktirmede, toplanan buğdayı yine kaybetmekteyiz.
  • Biz, bu vahşi mahlûklar topluluğu, düşünmüyoruz ki buğdayın noksanlaşması farenin hilesindendir.
  • Fare, ambarımızı deldikçe, hilesinden ambar harap olmuştur.
  • Ey can, önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeye çalış, çabala! 380
  • O büyükler büyüğünün haberlerinden birini dinle: “Huzuru kalb olmadıkça namaz tamam olmaz.”
  • Eğer bizim ambarımızda hırsız bir fare yoksa kırk yıllık ibadet buğdayı nerde?
  • Her günlük azar azar sadıkane ibadet taneleri niçin bu ambarımızda toplanmıyor?
  • Çakmak demirinden birçok ateş yıldızı sıçradı, o yanmış gönül, onları kabul edip çekti.
  • Ama karanlıkta bir hırsız, gizlice kıvılcımlara parmak basmakta. 385