English    Türkçe    فارسی   

1
3764-3773

  • Ey kapı, kapı arayanlara açıl ki kabuklar içlensin (zâhir ehli, hakikate erişsin)!
  • Ey rahmet kapısı, ey eşi, naziri olmayan Tanrı dergâhı, ebede kadar açık kal!” 3765
  • Her istek, her zerre bir penceredir, fakat kör gönül nasıl olur da “Orada bir kapı vardır” der.
  • Gözcü, bir kapı açmadıkça gönle, orada kapı olmak ihtimali bile gelmez.
  • Fakat bir kapı açıldı mı, şaşırır. Tamah ümidinin kuşu uçup gider.
  • Akıllı bir kişi, bir viranede ansızın define buldu, onun için her viraneye koşuyor.
  • Sen, yoklukta bir inci bulamadıysan gayri orada ne diye inci arıyorsun? 3770
  • Zan, yıllarca kendi ayağıyla koşsa burnunun direğinden ileriye geçemez (olduğu yerde sayar, durur).
  • Burnuna gayptan bir koku gelmedikçe, söyle… burnunun ucundan başka bir şey görebilir misin?
  • O kâfirin, Ali –Keremmallahu Vechehu- ye “Bana üstün gelmişken niçin elinden kılıcını attın?” diye sorması
  • Ali’ye dedi ki: “Ya Emîrel Müminîn, buyur da can; tende, ana karnındaki cenin gibi canlansın, oynasın.