- Tanrı aslanıyım heva heves aslanı değil... İşim, dinime şahittir.
- شیر حقم نیستم شیر هوا ** فعل من بر دین من باشد گوا
- Ben “Attığın zaman sen atmadın, Tanrı attı” sırrına mazharım. Ben kılıç gibiyim, vuran o güneştir.
- ما رمیت إذ رمیتم در حراب ** من چو تیغم و آن زننده آفتاب
- Ben; pılımı pırtımı yoldan kaldırdım; Tanrıdan gayrısını yok bildim. 3790
- رخت خود را من ز ره برداشتم ** غیر حق را من عدم انگاشتم
- Bir gölgeyim sahibim güneş... Ona hacibim hicap değil.
- سایهام من کدخدایم آفتاب ** حاجبم من نیستم او را حجاب
- Kılıç gibi vuslat incileriyle doluyum; savaşta diriltirim, öldürmem.
- من چو تیغم پر گهرهای وصال ** زنده گردانم نه کشته در قتال
- Kılıcımın gevherini kan örtmez. Rüzgâr nasıl olur da bulutumu yerinden teprendirebilir?
- خون نپوشد گوهر تیغ مرا ** باد از جا کی برد میغ مرا
- Saman çöpü değil; hilim, sabır ve adalet dağıyım. Kasırga dağı kımıldatabilir mi?
- که نیم کوهم ز حلم و صبر و داد ** کوه را کی در رباید تند باد
- Bir rüzgârla yerinden kımıldanıp kopan bir çöpten ibarettir. Çünkü muhalif esen nice rüzgârlar var! 3795
- آن که از بادی رود از جا خسی است ** ز آن که باد ناموافق خود بسی است
- Hışım, şehvet ve hırs rüzgârı, namaz ehli olmayan kişiyi silip süpürür.
- باد خشم و باد شهوت باد آز ** برد او را که نبود اهل نماز
- Ben dağım; varlığım, onun binasıdır. Hattâ saman çöpüne benzesem bile rüzgârım, onun rüzgârıdır.
- کوهم و هستی من بنیاد اوست ** ور شود چون کاه بادم یاد اوست