English    Türkçe    فارسی   

1
3803-3812

  • Bu suretle “Sevgisi Tanrı içindir” denmesini diledim; ancak Tanrı için birisine düşmanlık etmeli.
  • Cömertliğimin Tanrı yolunda olmasını, varımı yine Tanrı için sakınmamı istedim.
  • Benim sakınmam da ancak Tanrı içindir. Vermem de... Tamamı ile Tanrınınım, başkasının değil. 3805
  • Tanrı için ne yapıyorsam bu yapışım, taklit değildir; hayale kapılarak, şüpheye düşerek de değil. Yaptığımı, işlediğimi, ancak görerek yapıyor, görerek işliyorum.
  • Hüküm çıkarmadan arayıp taramadan kurtuldum. Elimle Tanrı eteğine yapıştım.
  • Uçarsam uçtuğum yeri görmekteyim, dönersem döndüğüm yeri.
  • Bir yük taşıyorsam nereye götüreceğimi biliyorum. Ben ayım, önümde güneş, kılavuzuyum.
  • Halka bundan fazla söylemeye imkân yok; denizin ırmağa sığması mümkün değildir. 3810
  • Akılların alacağı kadar aşağı mertebeden söylemekteyim. Bu, ayıp değil, Peygamberin işidir.
  • Garezden hürüm ben; hür olan kişinin şahadetini duy. Kul, köle olanların şahadetleri iki arpa tanesine bil değmez!