English    Türkçe    فارسی   

1
3809-3818

  • Bir yük taşıyorsam nereye götüreceğimi biliyorum. Ben ayım, önümde güneş, kılavuzuyum.
  • Halka bundan fazla söylemeye imkân yok; denizin ırmağa sığması mümkün değildir. 3810
  • Akılların alacağı kadar aşağı mertebeden söylemekteyim. Bu, ayıp değil, Peygamberin işidir.
  • Garezden hürüm ben; hür olan kişinin şahadetini duy. Kul, köle olanların şahadetleri iki arpa tanesine bil değmez!
  • Şeriatte dâva ve hükümde kulum şahitliğinin kıymeti yoktur.
  • Senin aleyhinde binlerce köle şahadet etse şeriat onların şahadetlerini bir saman çöpüne bile almaz.
  • Şehvete kul olan, Tanrı indinde köleden, esir olmuş kullardan beterdir. 3815
  • Çünkü köle bir sözle sahibinin kulluğundan çıkar,hür olur. Şehvete kul olansa tatlı dirilir, acı ölür.
  • Şehvet kulu, Tanrı’nın rahmeti, hususi bir lûtuf ve nimeti olmadıkça kulluktan kurtulamaz.
  • Öyle bir kuyuya düşmüştür ki bu kuyu, onun kendi suçudur. Ona cebir değildir, cevir de değil!