- Bu pek büyük tehlikelerden canını kurtarsa bile kurtardığı şey ancak idbar ve tehlike sermayesi kesilir. 3905
- ور برد جان زین خطرهای عظیم ** برده باشد مایهی ادبار و بیم
- Çünkü can, canana ulaşmadıkça ebediyen kördür... ebediyen yaslıdır.
- ز آن که جان چون واصل جانان نبود ** تا ابد با خویش کور است و کبود
- Esasen senin inayetin olmazsa can, âdeta bir tutsaktır; seninle diri olmayan canı ölü farz et.
- چون تو ندهی راه جان خود برده گیر ** جان که بیتو زنده باشد مرده گیر
- Sen kullara darılır,kulları kınarsan, Ey Tanrı hakkındır, yaparsın.
- گر تو طعنه میزنی بر بندگان ** مر ترا آن میرسد ای کامران
- Aya, güneşe kusurlu, nursuz... Servinin boyuna iki büklüm;
- ور تو ماه و مهر را گویی جفا ** ور تو قد سرو را گویی دوتا
- Feleğe, arşa hor ve aşağı... madene, denize yoksul dersen, 3910
- ور تو چرخ و عرش را خوانی حقیر ** ور تو کان و بحر را گویی فقیر
- Kemaline nispetle yaraşır. Çünkü yokluklara kemal verip onlara eriştirme kudreti ancak senindir.
- آن به نسبت با کمال تو رواست ** ملک اکمال فناها مر تراست
- Çünkü sende yokluk ve ihtiyaç yoktur; yokları icat eden, onları ihtiyaçtan kurtaran sensin.
- که تو پاکی از خطر و ز نیستی ** نیستان را موجد و معنیستی
- Yetiştiren, yakmayı da bilir; çünkü yırtık söken, dikmeyi de bilir.
- آن که رویانید داند سوختن ** ز آن که چون بدرید داند دوختن
- Her güz; bağı bahçeyi yakıp yandırmakta. Sonra yeniden bahçeleri renklere boyayan kırmızı güllere boyayan kırmızı gülleri yetiştirmektedir.
- میبسوزد هر خزان مر باغ را ** باز رویاند گل صباغ را