English    Türkçe    فارسی   

1
478-487

  • Çünkü nazar mumunu söndürmekle can mumu artar, kuvvet bulur. Sabrının yüzünden Leylâ’n Mecnun olur!
  • Kim, zahitliği yüzünden dünyayı terk ederse dünya onun önüne çok, daha çok gelir!”
  • Başka birinde; “Hak sana ne verdiyse onu icat ederken tatlılaşmış. 480
  • Kolaylaştırmıştır. Onu güzelce al; kendini zahmete sokma” demişti.
  • Birinde demişti ki: “Kendine ait olanı terk et, çünkü tabiatının kabul ettiği, merduttur, kötüdür.
  • Birbirine aykırı yollar, nefse kolaydır, herkese bir din, can olmuştur.
  • Eğer Hakk’ın din işlerini kolaylaştırması, doğru bir yol olsaydı her Yahudi ve Mecusi, Tanrı’yı duyar, anlardı” demişti.
  • Öbüründe demişti ki: “Kolay, odur ki gönlü hayatı ve canın gıdası ola. 485
  • Tabiatın hoşlandığı her şey, vakti geçince, çorak yere ekilmiş tohum gibi mahsul vermez.
  • Onun mahsulü, pişmanlıktan başka bir şey olmaz; onun kazancı, sahibine ziyandan başka bir şey getirmez.