English    Türkçe    فارسی   

1
502-511

  • Birlikteki bu tek renklilik, insana usanç ve sıkıntı veren tek renklilik değildir. Belki o tek renk deniz gibidir, ona dalanlar da balık gibi hayat ve neşe içindedirler.
  • Karada gerçi binlerce renk var, ama balıkların kurulukla cengi var!
  • Misal olarak söylenen balık kimdir, deniz nedir ki yüce ve ulu padişah, ona benzesin!
  • Varlık âlemindeki yüz binlerce denizler ve balıklar, o ikram ve ihsan huzurunda secde ederler. 505
  • Nice ihsan yağmuru yağdı da deniz, inciler saçıcı bir hale geldi.
  • Nice kerem güneşi nur saçtı da bulut ve deniz, cömertlik öğrendi.
  • Suya ve toprağa zatının ışığı vurdu da o sebeple yeryüzü, tane ve tohum kabul eder oldu.
  • Toprak emindir; ona her ne ekersen ihanet görmeksizin onun cinsini toplar, devşirirsin.
  • Toprak bu eminliği o eminlikten bulmuştur, çünkü adalet güneşi ona nur saçmıştır. 510
  • İlkbahar, Hak fermanı getirmedikçe, toprak sırrını nice açığa vurur?