English    Türkçe    فارسی   

1
557-566

  • Emirler rica ve şefaate, müritler dil uzatmaya başladılar:
  • “Ey kerem sahibi! Bu ne kötü talih ki sensiz gönülden de yetim kalmışızdır, dinden de.
  • Sen bahaneler ediyorsun, biz ise dertle yürek yangınlığından soğuk soğuk ah edip duruyoruz.
  • Biz senin sohbetine alışmışız. Biz senin hikmet sütünle beslenmişiz. 560
  • Allah aşkına bize bu cefayı yapma; lütfet, bugünü yarına bırakma!
  • Gönlün razı olur mu, âşıkların, akıbet istifadesiz kalsınlar?
  • Hepsi de karadaki balık gibi çırpınıyorlar. Suyu aç, ırmağın bendini yık!
  • Ey zamanede nazîri olmayan zat! Allah aşkına halkın imdadına yetiş!”
  • Vezirin müritleri defetmesi
  • Vezir dedi ki: “Dikkat ediniz, ey dedikodu düşkünleri! Dilden çıkan ve kulakla duyulan zahiri vaizleri arayanlar! 565
  • Bu aşağılık duygu kulağına pamuk tıkayın, ten gözünden duygu başını çözün!