- Zira her kuş, kendi cinsinin bulunduğu yere gider, bedeni, geride uçmaktadır, canı daha tez, daha ileri gitmekte!
- ز آن که هر مرغی به سوی جنس خویش ** میپرد او در پس و جان پیش پیش
- Kâfirler “Siccin” cinsinden olduklarından dünya zindanına rahat rahat gelmişlerdir. 640
- کافران چون جنس سجین آمدند ** سجن دنیا را خوش آیین آمدند
- Peygamberler, "İlliyyin" cinsinden olduklarından can ve gönül İlliyyinine doğru gitmişlerdir.
- انبیا چون جنس علیین بدند ** سوی علیین جان و دل شدند
- Bu sözün sonu yoktur, fakat biz yine dönüp o hikâyeyi tamamlayalım:
- این سخن پایان ندارد لیک ما ** باز گوییم آن تمامی قصه را
- Vezirin, halveti terk etmede müritleri ümitsiz bırakması
- نومید کردن وزیر مریدان را از رفض خلوت
- Vezir içerden seslendi: “Ey müritler, benden size şu malûm olsun.
- آن وزیر از اندرون آواز داد ** کای مریدان از من این معلوم باد
- Ki İsa bana “Hep yakınlarından, arkadaşlarından ayrıl, tek ol,
- که مرا عیسی چنین پیغام کرد ** کز همه یاران و خویشان باش فرد
- Yüzünü duvara çevirip yalnızca otur, kendi varlığından da halveti ihtiyar et” diye vahyetti. 645
- روی در دیوار کن تنها نشین ** وز وجود خویش هم خلوت گزین
- Bundan sonra konuşmaya izin yok, bundan sonra dedikodu ile işim yok.
- بعد از این دستوری گفتار نیست ** بعد از این با گفت و گویم کار نیست
- Dostlar, elveda! Ben öldüm, yükümü dördüncü göğe ilettim.
- الوداع ای دوستان من مردهام ** رخت بر چارم فلک بر بردهام
- Bu suretle de ateşe mensup feleğin altında zahmet ve meşakkatler içinde yanmayalım.
- تا به زیر چرخ ناری چون حطب ** من نسوزم در عنا و در عطب