- Bu sözün sonu yoktur, fakat biz yine dönüp o hikâyeyi tamamlayalım:
- این سخن پایان ندارد لیک ما ** باز گوییم آن تمامی قصه را
- Vezirin, halveti terk etmede müritleri ümitsiz bırakması
- نومید کردن وزیر مریدان را از رفض خلوت
- Vezir içerden seslendi: “Ey müritler, benden size şu malûm olsun.
- آن وزیر از اندرون آواز داد ** کای مریدان از من این معلوم باد
- Ki İsa bana “Hep yakınlarından, arkadaşlarından ayrıl, tek ol,
- که مرا عیسی چنین پیغام کرد ** کز همه یاران و خویشان باش فرد
- Yüzünü duvara çevirip yalnızca otur, kendi varlığından da halveti ihtiyar et” diye vahyetti. 645
- روی در دیوار کن تنها نشین ** وز وجود خویش هم خلوت گزین
- Bundan sonra konuşmaya izin yok, bundan sonra dedikodu ile işim yok.
- بعد از این دستوری گفتار نیست ** بعد از این با گفت و گویم کار نیست
- Dostlar, elveda! Ben öldüm, yükümü dördüncü göğe ilettim.
- الوداع ای دوستان من مردهام ** رخت بر چارم فلک بر بردهام
- Bu suretle de ateşe mensup feleğin altında zahmet ve meşakkatler içinde yanmayalım.
- تا به زیر چرخ ناری چون حطب ** من نسوزم در عنا و در عطب
- Bundan sonra dördüncü kat gök üstünde, İsa’nın yanında oturacağım.”
- پهلوی عیسی نشینم بعد از این ** بر فراز آسمان چارمین
- Vezirin her emiri ayrı ayrı veliaht yapması
- ولی عهد ساختن وزیر هر یک امیر را جدا جدا
- Neden sonra o emirleri yalnız ve birer birer çağırıp her birine bir söz söyledi. 650
- و آن گهانی آن امیران را بخواند ** یک به یک تنها به هر یک حرف راند
- Her birine “İsa dininde Tanrı vekili ve benim halifem sensin,
- گفت هر یک را به دین عیسوی ** نایب حق و خلیفهی من توی