English    Türkçe    فارسی   

1
645-654

  • Yüzünü duvara çevirip yalnızca otur, kendi varlığından da halveti ihtiyar et” diye vahyetti. 645
  • روی در دیوار کن تنها نشین ** وز وجود خویش هم خلوت گزین‌‌
  • Bundan sonra konuşmaya izin yok, bundan sonra dedikodu ile işim yok.
  • بعد از این دستوری گفتار نیست ** بعد از این با گفت و گویم کار نیست‌‌
  • Dostlar, elveda! Ben öldüm, yükümü dördüncü göğe ilettim.
  • الوداع ای دوستان من مرده‌‌ام ** رخت بر چارم فلک بر برده‌‌ام‌‌
  • Bu suretle de ateşe mensup feleğin altında zahmet ve meşakkatler içinde yanmayalım.
  • تا به زیر چرخ ناری چون حطب ** من نسوزم در عنا و در عطب‌‌
  • Bundan sonra dördüncü kat gök üstünde, İsa’nın yanında oturacağım.”
  • پهلوی عیسی نشینم بعد از این ** بر فراز آسمان چارمین‌‌
  • Vezirin her emiri ayrı ayrı veliaht yapması
  • ولی عهد ساختن وزیر هر یک امیر را جدا جدا
  • Neden sonra o emirleri yalnız ve birer birer çağırıp her birine bir söz söyledi. 650
  • و آن گهانی آن امیران را بخواند ** یک به یک تنها به هر یک حرف راند
  • Her birine “İsa dininde Tanrı vekili ve benim halifem sensin,
  • گفت هر یک را به دین عیسوی ** نایب حق و خلیفه‌‌ی من توی‌‌
  • Öbür emirler senin tâbilerindir. İsa, umumunu senin taraftarın ve yardımcın etti.
  • و آن امیران دگر اتباع تو ** کرد عیسی جمله را اشیاع تو
  • Hangi emir, baş çeker, tâbi olmazsa onu tut; ya öldür yahut esir et, hapse at.
  • هر امیری کو کشید گردن بگیر ** یا بکش یا خود همی‌‌دارش اسیر
  • Ama ben sağ iken bunu kimseye söyleme, ben ölmedikçe, reisliğe talip olma.
  • لیک تا من زنده‌‌ام این وامگو ** تا نمیرم این ریاست را مجو