English    Türkçe    فارسی   

1
722-731

  • Katı taş ve mermer bile olsan, gönül sahibine erişirsen cevher olursun.
  • گر تو سنگ صخره و مرمر شوی ** چون به صاحب دل رسی گوهر شوی‌‌
  • Temizlerin muhabbetini tâ canının içine dik. Gönlü hoş olanların muhabbetinden başka muhabbete gönül verme.
  • مهر پاکان در میان جان نشان ** دل مده الا به مهر دل خوشان‌‌
  • Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma güneşler var.
  • کوی نومیدی مرو امیدهاست ** سوی تاریکی مرو خورشیدهاست‌‌
  • Gönül, seni, gönül ehlinin diyarına; ten, seni su ve çamur hapsine çeker. 725
  • دل ترا در کوی اهل دل کشد ** تن ترا در حبس آب و گل کشد
  • Agâh ol, bir gönüldeşten gönül gıdasını al, onunla gönlünü gıdalandır. Yürü, ikbali bir ikbal sahibinden öğren!
  • هین غذای دل بده از هم دلی ** رو بجو اقبال را از مقبلی‌‌
  • Mustafa salâvatullahi aleyh’in İncil’de anılan iyi vasıflarını ululamaları
  • تعظیم نعت مصطفی علیه السلام که مذکور بود در انجیل
  • İncil'de Mustafa’nın, o Peygamberler başının, o sefa denizinin adı vardı;
  • بود در انجیل نام مصطفی ** آن سر پیغمبران بحر صفا
  • Sıfatları, şekli, savaşı, oruç tutuşu ve yiyişi anılmıştı.
  • بود ذکر حلیه‌‌ها و شکل او ** بود ذکر غزو و صوم و اکل او
  • Hıristiyan taifesi, o da, o hitaba geldikleri zaman sevap için,
  • طایفه‌‌ی نصرانیان بهر ثواب ** چون رسیدندی بدان نام و خطاب‌‌
  • Yüce adı öperler; lâtif vasfa yüz sürerlerdi. 730
  • بوسه دادندی بر آن نام شریف ** رو نهادندی بر آن وصف لطیف‌‌
  • Bu söylediğimiz fitne esnasında o taife, fitneden, kargaşalıktan emindiler.
  • اندر این فتنه که گفتیم آن گروه ** ایمن از فتنه بدند و از شکوه‌‌