- Kadın, put önünde secde etmek isteyince çocuk ateş içinde “Ben ölmedim” diye haykırdı. 785
- خواست تا او سجده آرد پیش بت ** بانگ زد آن طفل إنی لم أمت
- “Ana, gel. Gerçi zahirde ateş içinde isem de ben burada iyiyim, hoşum.
- اندر آ ای مادر اینجا من خوشم ** گر چه در صورت میان آتشم
- Bu ateş; perde olarak zahirde bir gözbağıdır. Fakat hakikatte mana yakasından baş çıkarmış, zuhur etmiş bir rahmettir.
- چشم بند است آتش از بهر حجاب ** رحمت است این سر بر آورده ز جیب
- Ana, gel de Tanrı’nın burhanını gör ki bu suretle Hak haslarının zevk ve işaretini de göresin.
- اندر آ مادر ببین برهان حق ** تا ببینی عشرت خاصان حق
- Ana, hakikatte ateş olan, fakat zahiren suya benzeyen bir âlemden çık, bu ateşe gir de ateşe benzeyen suyu gör!
- اندر آ و آب بین آتش مثال ** از جهانی کاتش است آبش مثال
- Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör. 790
- اندر آ اسرار ابراهیم بین ** کاو در آتش یافت سرو و یاسمین
- Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
- مرگ میدیدم گه زادن ز تو ** سخت خوفم بود افتادن ز تو
- Hâlbuki senden doğunca havası hoş, rengi güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
- چون بزادم رستم از زندان تنگ ** در جهان خوش هوای خوب رنگ
- Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
- من جهان را چون رحم دیدم کنون ** چون در این آتش بدیدم این سکون
- Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
- اندر این آتش بدیدم عالمی ** ذره ذره اندر او عیسی دمی