- Sen ateşe tapana bile lütfetmezsin. Sana tapmayan nasıl kurtuldu? 825
- مینبخشایی تو بر آتش پرست ** آن که نپرستد ترا او چون برست
- Ateş! Sen hiç sabırlı değildin. Niye yakmıyorsun, sebep ne, kadir mi değilsin?
- هرگز ای آتش تو صابر نیستی ** چون نسوزی چیست قادر نیستی
- Bu, gözbağı mı, yoksa akıl bağı mı? Böyle yücelmiş alev nasıl yakmaz?
- چشم بند است این عجب یا هوش بند ** چون نسوزاند چنین شعلهی بلند
- Seni birisi büyüledi mi, yoksa bu simya mı? Yahut tabiatının değişmesi bizim talihimizden mi?
- جادویی کردت کسی یا سیمیاست ** یا خلاف طبع تو از بخت ماست
- Ateş dedi ki: “Ey Şaman! Ben yine o ateşim. Hele bir içeri gel de benim hararetimi gör!
- گفت آتش من همانم ای شمن ** اندر آ تو تا ببینی تاب من
- Benim tabiatım da değişmedi, unsurum da. Ben Tanrı kılıcıyım, izinle keserim. 830
- طبع من دیگر نگشت و عنصرم ** تیغ حقم هم به دستوری برم
- Türkmen’in köpekleri, çadır kapısında misafire yaltaklanmış,
- بر در خرگه سگان ترکمان ** چاپلوسی کرده پیش میهمان
- Ama çadır yanına yabancı biri uğrayacak olursa köpeklerden aslancasına hamleler görür.
- ور به خرگه بگذرد بیگانه رو ** حمله بیند از سگان شیرانه او
- Kullukta, ben köpekten aşağı değilim; Tanrı da hayat ve kudrette bir Türk’ten aşağı kalmaz.
- من ز سگ کم نیستم در بندگی ** کم ز ترکی نیست حق در زندگی
- Tabiat ateşi eğer seni gamlandırırsa o yakış, din sultanının emriyledir.
- آتش طبعت اگر غمگین کند ** سوزش از امر ملیک دین کند