English    Türkçe    فارسی   

1
86-95

  • Bir ulu kişinin sofrası başında kötü zanna düşmek ve harislik etmek küfürdür” dedi.
  • O rahmet kapısı, hırslarından dolayı bu görmedik dilencilerin yüzlerine kapandı.
  • Zekât verilmeyince yağmur bulutu gelmez, zinadan dolayı da etrafa veba yayılır.
  • İçine kasavetten, gussadan ne gelirse korkusuzluktan ve küstahlıktan gelir.
  • Kim dost yolunda pervasızlık ederse erlerin yolunu vurucudur, namert odur. 90
  • Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur: Yine edepten dolayı melekler mâsum ve tertemiz olmuşlardır.
  • Güneşin tutulması, küstahlık yüzündendir. Bir melek olan Azâzîl de yine küstahlık yüzünden kapıdan sürülmüştür.
  • Padişahın, kendisine rüyada gösterilen veli ile görüşmesi
  • Kollarını açıp onu kucakladı, aşk gibi gönlüne aldı, canının için çekti.
  • Elini, alnını öpmeğe, oturduğu yeri, geldiği yolu sormaya başladı.
  • Sora sora odanın başköşesine kadar çekti ve dedi ki: “Nihayet sabırla bir define buldum. 95