- Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur: Yine edepten dolayı melekler mâsum ve tertemiz olmuşlardır.
- از ادب پر نور گشته است این فلک ** وز ادب معصوم و پاک آمد ملک
- Güneşin tutulması, küstahlık yüzündendir. Bir melek olan Azâzîl de yine küstahlık yüzünden kapıdan sürülmüştür.
- بد ز گستاخی کسوف آفتاب ** شد عزازیلی ز جرات رد باب
- Padişahın, kendisine rüyada gösterilen veli ile görüşmesi
- ملاقات پادشاه با آن ولی که در خوابش نمودند
- Kollarını açıp onu kucakladı, aşk gibi gönlüne aldı, canının için çekti.
- دست بگشاد و کنارانش گرفت ** همچو عشق اندر دل و جانش گرفت
- Elini, alnını öpmeğe, oturduğu yeri, geldiği yolu sormaya başladı.
- دست و پیشانیش بوسیدن گرفت ** وز مقام و راه پرسیدن گرفت
- Sora sora odanın başköşesine kadar çekti ve dedi ki: “Nihayet sabırla bir define buldum. 95
- پرس پرسان میکشیدش تا به صدر ** گفت گنجی یافتم آخر به صبر
- Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden nişliğin anahtarıdır” sözünün manası,
- گفت ای نور حق و دفع حرج ** معنی الصبر مفتاح الفرج
- Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden müşkül, konuşmaksızın, dedikodusuz hallolur gider.
- ای لقای تو جواب هر سؤال ** مشکل از تو حل شود بیقیل و قال
- Sen, gönlümüzde, onların tercümanısın, her ayağı çamura batanın elinitutan sensin.
- ترجمانی هر چه ما را در دل است ** دست گیری هر که پایش در گل است
- Ey seçilmiş, ey Tanrı’dan razı olmuş ve Tanrı rızasını kazanmış kişi, merhaba! Sen kaybolursan hemen kaza gelir, feza daralır.
- مرحبا یا مجتبی یا مرتضی ** إن تغب جاء القضاء ضاق الفضا
- Sen, kavmin ulususun, sana müştak olmayan, seni arzulamayan bayağılaşmıştır. Bundan vazgeçmezse...” 100
- أنت مولی القوم من لا یشتهی ** قد ردی کلا لئن لم ینته
- Padişahın hastayı görmek üzere hekimi götürmesi
- بردن پادشاه آن طبیب را بر سر بیمار تا حال او را ببیند