English    Türkçe    فارسی   

1
973-982

  • Onların başvurdukları çareler her hususta lâtif oldu. Çünkü zariften ne gelirse zariftir.
  • Tuzakları felek kuşunu tuttu; noksanları tamamen sayıldı.
  • Ey ulu kişi! Nebîlerin ve velilerin yolunda çalış! 975
  • Kaza ve kaderle pençeleşmek mücahede sayılmaz. Çünkü bizi pençeleştiren, savaştıran da kaza ve kaderdir.
  • Bir kimse iman ve itaat yolunda yürüyüp de bir an bile ziyan etmişse kâfirim!
  • Başın yarılmamış, şu başını bağlama. Birkaç gün çalış da ondan sonra gül!
  • Dünyayı arayan kimse olmayacak ve kötü bir şey aradı. Ukbayı arayansa kendine iyi bir hal aramış oldu.
  • Dünya kazancı için çarelere başvurmak soğuk bir şeydir. Dünyayı terk etmek için çarelere başvurmak ise caizdir, emredilmiştir. 980
  • Hile ve çare diye zindanı delip de çıkmaya derler. Yoksa birisi zaten açılmış deliği kapatırsa yaptığı iş, soğuk ve ters bir iştir.
  • Bu dünya zindandır, biz de zindandaki mahpuslarız. Zindanı del, kendini kurtar!