- Ey inatçı, bizim kötü bir adla anılmamıza sebep olma, aslan da incinmesin. Yürü, yürü; çabuk, çabuk!”
- تو مجو بد نامی ما ای عنود ** تا نرنجد شیر رو رو زود زود
- Tavşanın av hayvanlarına cevabı
- جواب گفتن خرگوش نخجیران را
- Tavşan, “Dostlar, bana mühlet verin de hilemle siz de belâdan kurtulun. 1000
- گفت ای یاران مرا مهلت دهید ** تا به مکرم از بلا بیرون جهید
- Benim hilemle canımız kurtulsun, bu hile, çocuklarımıza miras kalsın.
- تا امان یابد به مکرم جانتان ** ماند این میراث فرزندانتان
- Her Peygamber, dünyada ümmetini böyle bir kurtuluş yerine davet etti.
- هر پیمبر امتان را در جهان ** همچنین تا مخلصی میخواندشان
- Peygamberler, halk nazarında gözbebeği gibi küçük görünürlerdi ama felekten kurtuluş yolunu görmüşlerdi.
- کز فلک راه برون شو دیده بود ** در نظر چون مردمک پیچیده بود
- Halk, peygamberleri; gözbebeği gibi küçük gördü, gözbebeğinin manen büyüklüğünü kimse anlayamadı.”
- مردمش چون مردمک دیدند خرد ** در بزرگی مردمک کس ره نبرد
- Av hayvanlarının Tavşan'ın sözlerine itiraz etmeleri(fırat)
- اعتراض نخجیران بر سخن خرگوش
- Hayvanlar ona “Ey eşek, kulak ver! Kendini tavşan kadrince tut, haddini aşma! 1005
- قوم گفتندش که ای خر گوش دار ** خویش را اندازهی خرگوش دار
- Bu ne lâftır ki senden daha iyiler, dünyada onu hatırlarına bile getirmezler.
- هین چه لاف است این که از تو بهتران ** در نیاوردند اندر خاطر آن
- Ya gugurlandın yahut da kaza, bizim izimizde. Yoksa bu lâf, senin gibisine nerden yaraşacak?” dediler.
- معجبی یا خود قضامان در پی است ** ور نه این دم لایق چون تو کی است
- Tavşanın av hayvanlarına cevabı
- جواب خرگوش نخجیران را
- Tavşan, “Dostlar, Hak bana ilham etti. Hakikaten zayıf birisi, kuvvetli bir rye ve tedbire nail oldu.
- گفت ای یاران حقم الهام داد ** مر ضعیفی را قوی رایی فتاد