English    Türkçe    فارسی   

2
1015-1024

  • “Bu sınamayla onu da anladım, seni de. Senin canın kokmuş, onun ağzı. 1015
  • Ey kokuşuk canlı, uzak otur. O âmir olsun, sen onun memuru ol!”
  • Ulular bunun için “ Dünyada insanın rahatı, dilini korumasındadır” dediler.
  • “Riya ile tespih, külhanda biten yeşilliğe benzer” mealinde bir hadis vardır, bunu böyle bil ey ulu kişi!
  • Güzel ve iyi suret, bil ki kötü huyla beraber olunca bir kalp akça bile değmez!
  • Bil ki zahiri suret yok olur, fakat mana âlemi ebedidir, kalır. 1020
  • Testinin suretiyle ne vakte dek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü.
  • Suretini gördün ama manadan gafilsin. Akıllıysan sedeften bir inci seç, çıkar.
  • Âlemdeki bu sedefe benzeyen kalıpların hepsi can denizinden diriyse de,
  • Her sedefte inci bulunmaz, gözünü aç da her birinin içine bak!