- Padişah, adamlarıyla beni arıyor demesi de hilesinden, fendinden.
- آن چه میگوید ز مکر و فعل و فن ** هست سلطان با حشم جویای من
- Bu, kabul edilmeyecek bir malihulya. Bu, olmayacak bir lâf, ahmak aldatmak için kurulmuş bir tuzak! 1150
- اینت مالیخولیای ناپذیر ** اینت لاف خام و دام گول گیر
- Kim buna inanırsa ahmaklığından inanır. Zayıf bir kuşcağızın padişahla ne münasebeti olabilir?
- هر که این باور کند از ابلهی است ** مرغک لاغر چه در خورد شهی است
- En aşağı bir baykuş, onun beynine vursa ona padişahtan yardımcı gelecek ha! Hani, nerede?” demekteydi.
- کمترین جغد ار زند بر مغز او ** مر و را یاریگری از شاه کو
- Doğan dedi ki: “ Benim bir tüyüm bile kopsa padişah, baykuş yuvasının kökünü kazır.
- گفت باز ار یک پر من بشکند ** بیخ جغدستان شهنشه بر کند
- Baykuş kim oluyor ki? Bir doğan bile beni incitir, gönlümü kırar, bana cefa ederse,
- جغد چه بود خود اگر بازی مرا ** دل برنجاند کند با من جفا
- Padişah; her yokuşta her inişte doğan başlarından harmanlar yapar, tepeler yüceltir. 1155
- شه کند توده به هر شیب و فراز ** صد هزاران خرمن از سرهای باز
- Benim bekçim, onun inayetleridir. Nereye varırsam padişah arkamdadır.
- پاسبان من عنایات وی است ** هر کجا که من روم شه در پی است
- Hayalim, padişahın gönlündedir. O, bensiz duramaz.
- در دل سلطان خیال من مقیم ** بیخیال من دل سلطان سقیم
- Padişah beni uçurunca onun ziyası gibi gönül yücelerinde uçarım.
- چون بپراند مرا شه در روش ** میپرم بر اوج دل چون پرتوش