English    Türkçe    فارسی   

2
1155-1164

  • Padişah; her yokuşta her inişte doğan başlarından harmanlar yapar, tepeler yüceltir. 1155
  • Benim bekçim, onun inayetleridir. Nereye varırsam padişah arkamdadır.
  • Hayalim, padişahın gönlündedir. O, bensiz duramaz.
  • Padişah beni uçurunca onun ziyası gibi gönül yücelerinde uçarım.
  • Ay gibi güneş gibi uçup gök perdelerini aşarım.
  • Akılların aydınlığı, benim fikrimden; göklerin halk edilmesi, benim yüzümdendir. 1160
  • Öyle bir doğanım ki Hüma bile bana hayran olur. Baykuş kim oluyor ki sırımı bilsin.
  • Padişah, benim kurtulmam için zindanı açtı, Yüz binlerce mahpusu azat etti.
  • Bir zamancağız beni baykuşlara hemdem etti de benim yüzümden baykuşları doğanlaştırdı.
  • Ne mutlu o doğana ki uçuşuma uyar; talihi yâr olur da sırrımı anlar.