Duvarın alçalması, suya yaklaşmama sebep olmakta. Duvarın ortadan kalkması vuslata çare bulmakta.”
پستی دیوار قربی میشود ** فصل او درمان وصلی میبود
Duvardaki o taşları, kerpiçleri koparmak “Secde et de yaklaş” ayetindeki yakınlığı mucip olan secdedir.
سجده آمد کندن خشت لزب ** موجب قربی که و اسجد و اقترب
Duvarın boynu yüksekken bu baş indirmeğe mânidir.1210
تا که این دیوار عالی گردن است ** مانع این سر فرود آوردن است
Bu toprak bedenden kurtulmadıkça Âbıhayata secde edemem.
سجده نتوان کرد بر آب حیات ** تا نیابم زین تن خاکی نجات
Duvar üstündekilerden en fazla susuz kimse; taşı, topacı en çabuk koparıp atan da odur.
بر سر دیوار هر کاو تشنهتر ** زودتر بر میکند خشت و مدر
Suyun sesine en fazla âşık olan duvardan en büyük taşı koparıp atar.
هر که عاشق تر بود بر بانگ آب ** او کلوخ زفت تر کند از حجاب
O adam, suyun sesinden, âdeta boğazına kadar şaraba batmışçasına neşelenir. Yabancı kişi ise kerpicin suya düşünce bluk diye çıkardığı sesten başka bir şey duymaz.
او ز بانگ آب پر می تا عنق ** نشنود بیگانه جز بانگ بلق
Ne mutlu o kişiye ki gençlik çağını ganimet bilir de borcunu öder.1215
ای خنک آن را که او ایام پیش ** مغتنم دارد گزارد وام خویش
Kudretli olduğu günlerde sıhhatli, güçlü, kuvvetli bulunduğu zamanlarda bu işi başarır.
اندر آن ایام کش قدرت بود ** صحت و زور دل و قوت بود
Çünkü gençlik çağı, yemyeşil, terütaze bir bahçe gibi esirgemeksizin meyveleri yetiştirir.
و آن جوانی همچو باغ سبز و تر ** میرساند بیدریغی بار و بر