- Teraziyi, terazi doğrulttuğu gibi terazinin değerini azaltan da yine terazidir.
- هم ترازو را ترازو راست کرد ** هم ترازو را ترازو کاست کرد
- Doğru olmayanlarla tartılan eksikliğe düşer, aklı şaşar kalır.
- هر که با ناراستان هم سنگ شد ** در کمی افتاد و عقلش دنگ شد
- Yürü, kâfirlere karşı şiddetli ol; ağyarın dostluğuna toprak saç!
- رو أشداء علی الکفار باش ** خاک بر دل داری اغیار پاش
- Ağyarın başına kılıç kesil; kendine gel; tilkilik etme, aslan ol. 125
- بر سر اغیار چون شمشیر باش ** هین مکن روباه بازی شیر باش
- Ki dostlar gayretleri yüzünden senden kesilmesinler! Çünkü o dikenler, bu güle düşmandır.
- تا ز غیرت از تو یاران نگسلند ** ز آنکه آن خاران عدوی این گلند
- Ateşe üzerlik tohumu serper gibi kurtların başına ateş serp; çünkü o kurtlar, Yusuf’un düşmanlarıdır.
- آتش اندر زن به گرگان چون سپند ** ز آن که آن گرگان عدوی یوسفند
- Kendine gel, Şeytan sana “babasının canı” der bu suretle o lain seni aldatır.
- جان بابا گویدت ابلیس هین ** تا به دم بفریبدت دیو لعین
- Bu kara yüzlü, babana da bu şeytanlığı yaptı. Âdem’i de mat etti.
- این چنین تلبیس با بابات کرد ** آدمی را این سیه رخ مات کرد
- Bu kuzgun, satranç başın da çeviktir. Yarı uykulu gözle kuzgunu doğan görme! 130
- بر سر شطرنج چست است این غراب ** تو مبین بازی به چشم نیم خواب
- Çünkü o kadar çok oyunlar bilir ki boğazında bir çöp gibi kalakalır.
- ز آن که فرزین بندها داند بسی ** که بگیرد در گلویت چون خسی