English    Türkçe    فارسی   

2
1233-1242

  • Vali, bir gün “ Ey vadin de durmayan, beri gel, emrettiğimiz işi sürüncemede bırakma” dedi.
  • Adam dedi ki: Babacığım, bir hayli gün var, bugün olmazsa yarın! ”Vali “ Hayır, acele davran, işi savsaklama.
  • Sen bu işi yarın görürüm diyorsun ama şunu bil ki gün geçtikçe, 1235
  • O dikenler daha ziyade yeşeriyor, dikeni sökecek de ihtiyarlayıp âciz bir hale geliyor.
  • Diken kuvvetlenmekte, büyümekte, diken sökecekse ihtiyarlamakta, kuvvetten düşmekte.
  • Diken her gün, her an yeşerip tazelenmekte. Diken her gün perişan bir hale gelmekte, kuruyup kalmakta!
  • O daha ziyade gençleşiyor, sen daha fazla ihtiyarlıyorsun. Çabuk ol, zamanını geçirme” dedi.
  • Her kötü huyunu bir diken bil; dikenler kaç keredir senin ayağını zedelemekte. 1240
  • Nice defalardır kötü huydan perişan bir hale düştün. Fakat duygun yok ki. Pek duygusuzlaştın.
  • Çirkin huyundan başkalarını, zarara soktuğundan başkalarına mazarrat verdiğinden,