English    Türkçe    فارسی   

2
1242-1251

  • Çirkin huyundan başkalarını, zarara soktuğundan başkalarına mazarrat verdiğinden,
  • Gafilsen hiç olmazsa kendi yaraladığını bilirsin ya. Sen hem kendine azapsın, hem başkalarına!
  • Ya baltayı al, ercesine vur, Ali gibi bu Hayber kapısını kopar.
  • Yahut bu dikeni gülfidanına ulaştır, sevgilinin nurunu nâra kavuştur? 1245
  • Da onun nuru senin ateşini söndürsün; vuslatı, dikenini gül bahçesi haline getirsin.
  • Sen cehenneme benziyorsun, o ise mümindir. Mümine ateşi söndürmek imkânı var .
  • Mustafa, cehennemin sözünü naklederek buyurdu ki: “ Cehennem, korkusundan mümine yalvararak,
  • “Padişahım, çabuk geç, Nurun, ateşimi söndürecek” der.
  • Şu halde ateşi helâk eden, müminin nurudur. Çünkü bir şeyi zıddından başka bir şeyle gidermek imkânsızdır. 1250
  • Adalet gününde ateş, nurun zıddıdır, zira ateş kahırdan meydana gelmedir, nur, ihsan ve fazıldan.