English    Türkçe    فارسی   

2
1302-1311

  • Gâh sağa götürür, gâh sola… Gâh gül bahçesi haline kor, gâh diken haline.
  • El gizlidir, yazı yazan kalemi gör. At oynayıp seğirtmekte, binici meydanda değil.
  • Fırlayıp giden oka bak, yay gizli. Canlar meydanda da canların canı görünmüyor.
  • Oku kırma. O padişah okudur. Yaydan çıkan ok değildir, her şeyi bilenin şastından atılmıştır. 1305
  • Hak, “ Mâ remeyte iz remeyte” dedi. Allah’ın işi, bütün işlere örnektir, misaldir.
  • Kendi kızgınlığını kır, oku kırma. Senin kızgın gözün sana sütü kan gösterir.
  • O kanlara bulanmış, senin kanınla ıslanmış oku alıp öp de padişaha götür.
  • Meydanda olan âcizdir, bağlanmıştır, zebundur. Görünmeyense pek kuvvetli ve galip.
  • Biz avlardan ibaretiz, kimin böyle bir tuzağı var? Çevgânın önünde toplardan başka bir şey değiliz, çevgânı idare eden nerde? 1310
  • Yırtıyor, dikiyor, nerde bu terzi? Üflüyor, yakıyor, nerde bu ateşi yakan?