- Benim canım ocaktır, ateşten hoşlanır, ocağa ateş yurdu olmak yeter.
- جان من کوره ست با آتش خوش است ** کوره را این بس که خانهی آتش است
- Bana ocak gibi aşka yanmak düştü. Bundan kör olansa zaten ocak değildir.
- همچو کوره عشق را سوزیدنی است ** هر که او زین کور باشد کوره نیست
- Azıksızlık azığı sana azık olursa baki olan canı buldun, ölümden kurtuldun demektir.
- برگ بیبرگی ترا چون برگ شد ** جان باقی یافتی و مرگ شد
- Gamdan neşe artmaya başladı mı can bahçen güllerle, süsenlerle dolar.
- چون ترا غم شادی افزودن گرفت ** روضهی جانت گل و سوسن گرفت
- Başkasının korktuğu şeyler, sana emniyet verir. Su kuşu, denizden kuvvet bulur, ev kuşuysa perişan olur. 1380
- آن چه خوف دیگران آن امن تست ** بط قوی از بحر و مرغ خانه سست
- Ey tabip, ben; yine divane oldum. Sevgili, ben yine kara sevdalara uğradım.
- باز دیوانه شدم من ای طبیب ** باز سودایی شدم من ای حبیب
- Zincirinin halkalarından her halkanın başka, başka fenleri var. Her halka, başka bir delilik vermede.
- حلقههای سلسلهی تو ذو فنون ** هر یکی حلقه دهد دیگر جنون
- Her halkanın eseri, başka, başka fenler. Onun için her an başka deliliklerim var.
- داد هر حلقه فنونی دیگر است ** پس مرا هر دم جنونی دیگر است
- Darbı meseldir, delilikler; fen, fen, çeşit çeşittir. Hele böyle ulu bir beyin zincirine bağlanmış kişide olursa!
- پس فنون باشد جنون این شد مثل ** خاصه در زنجیر این میر اجل
- Bağımı, öyle bir divanelik kopardı ki bütün divaneler bana nasihat verirler! 1385
- آن چنان دیوانگی بگسست بند ** که همه دیوانگان پندم دهند
- Zünnun’un hatırını sormak üzere dostlarının tımarhaneye gelmeleri
- آمدن دوستان به بیمارستان جهت پرسش ذو النون مصری