English    Türkçe    فارسی   

2
1499-1508

  • Çünkü Lokman’ın muradı buydu. O aslan, o yiğit, istiyordu ki kimse sırrına ermesin.
  • ز انکه لقمان را مراد این بود تا ** کس نداند سر آن شیر و فتی‏
  • Sırrını kötülerden gizlemen, şaşılacak bir şey değil; şaşılacak şey kendinden de saklaman, kendinden de gizlemendir. 1500
  • چه عجب گر سر ز بد پنهان کنی ** این عجب که سر ز خود پنهان کنی‏
  • Fakat sen, işini gözünden bile gizle de işine kötü göz değmesin.
  • کار پنهان کن تو از چشمان خود ** تا بود کارت سلیم از چشم بد
  • Kendini ücret tuzağına teslim et de sonra kendinden, kendiliğin olmaksızın bir şey çal.
  • خویش را تسلیم کن بر دام مزد ** و انگه از خود بی‏ز خود چیزی بدزد
  • Yaralıya, vücudundan temreni çıkarabilmek için afyon verir, uyuturlar.
  • می‏دهند افیون به مرد زخم‏مند ** تا که پیکان از تنش بیرون کنند
  • Ölüm vaktinde de adama elem ve ıstıraplar verirler. O halde meşgulken canını alıverirler.
  • وقت مرگ از رنج او را می‏درند ** او بدان مشغول شد جان می‏برند
  • Şu halde anlıyorsun ya, gönlünü herhangi bir düşünceye verdin mi, gizlice senden bir şey alacaklardır. 1505
  • چون به هر فکری که دل خواهی سپرد ** از تو چیزی در نهان خواهند برد
  • Her ne düşünür, her ne elde edersen hırsız, emin olduğun yerden gelip çatmaktadır.
  • هر چه اندیشی و تحصیلی کنی ** می‏درآید دزد از آن سو کایمنی‏
  • Binaenaleyh bari en iyi işe koyul da hırsız, senden hiç olmazsa en bayağı, en aşağı bir şeyi alıp götürebilsin.
  • پس بدان مشغول شو کان بهتر است ** تا ز تو چیزی برد کان بهتر است‏
  • Tacirin yükü suya düşerse ondan daha iyi bir kumaşa el atar.
  • بار بازرگان چو در آب اوفتد ** دست اندر کاله‏ی بهتر زند