- Toprak, kesafeti yüzünden suyun dibine gider. Öyle olduğu halde toprağa bak ki çevikleşti, süratle Arşı bile geçti.
- خاک از دردی نشیند زیر آب ** خاک بین کز عرش بگذشت از شتاب
- Bil ki o letafet sudan değildir, ancak Verici ve Eşsiz, Örneksiz Yaratıcının ihsanından,.
- آن لطافت پس بدان کز آب نیست ** جز عطای مبدع وهاب نیست
- Dilerse havayı, ateşi aşağılatır, dilerse dikeni gülden üstün eder.
- گر کند سفلی هوا و نار را ** ور ز گل او بگذراند خار را
- Allah hükmedicidir, dilediğini yapar. Derdin ta kendisinden deva yaratır.
- حاکم است و یفعل الله ما یشاء ** کاو ز عین درد انگیزد دوا
- Havayı, ateşi aşağılatırsa onları karartır, bulandırır, ağırlaştırır. 1620
- گر هوا و نار را سفلی کند ** تیرگی و دردی و ثقلی کند
- Yeri ve suyu yüceltirse kâinat yolunu ayaklarıyla arşınlarlar, yürürler.
- ور زمین و آب را علوی کند ** راه گردون را بپا مطوی کند
- Gayrı tamamıyla anlaşıldı ki dilediğini yüceltir, toprağa mensup olana “Kanatlarını aç” der.
- پس یقین شد که تعز من تشاء ** خاکیی را گفت پرها بر گشا
- Ateşe mensup olana der ki: “ Yürü, İblis ol, yedinci kat yerin altında şeytanlık et.
- آتشی را گفت رو ابلیس شو ** زیر هفتم خاک با تلبیس شو
- Ey topraktan yaratılan adam, sen de yürü, Süha yıldızını bile geç. Ateşten yaratılan İblis, sen de yerin dibine git.
- آدم خاکی برو تو بر سها ** ای بلیس آتشی رو تا ثری
- Ben dört tabiat ve illet-i şlâ değilim. Her şeyi tasarruf etmede Baki ve Daimîyim. 1625
- چار طبع و علت اولی نیام ** در تصرف دایما من باقیام