- Ben dört tabiat ve illet-i şlâ değilim. Her şeyi tasarruf etmede Baki ve Daimîyim. 1625
- چار طبع و علت اولی نیام ** در تصرف دایما من باقیام
- İşim illetsiz, sebepsiz ve dosdoğrudur. Ey kötü düşünceli; takdirim, sebebe bağlı olamaz.
- کار من بیعلت است و مستقیم ** هست تقدیرم نه علت ای سقیم
- Bir vakit olur, âdetimi değiştirir. Bir vakit olur, bu tozu yatıştırırım.
- عادت خود را بگردانم به وقت ** این غبار از پیش بنشانم به وقت
- Denize “ Durma, hemencecik ateşlerle dol” derim. Ateşe “ Haydi, gül bahçesi kesil” diye emrederim.
- بحر را گویم که هین پر نار شو ** گویم آتش را که رو گلزار شو
- Dağa derim ki: “Pamuk gibi hafifleş!” Göğe derim ki: “Göze baş aşağı görün”
- کوه را گویم سبک شو همچو پشم ** چرخ را گویم فرو در پیش چشم
- Güneşe “Ey güneş, ayla birleş” der, ikisini de iki kara bulut haline getiririm. 1630
- گویم ای خورشید مقرون شو به ماه ** هر دو را سازم چو دو ابر سیاه
- Güneş çeşmesini kurutur, kan çeşmesini, sanatımla misk haline getiririm”
- چشمهی خورشید را سازیم خشک ** چشمهی خون را به فن سازیم مشک
- Allah, güneşle ayın boyunlarına boyunduruk vurur, onları iki kara öküz gibi bağlayıverir.
- آفتاب و مه چو دو گاو سیاه ** یوغ بر گردن ببنددشان اله
- Filozofun “İn asbaha mâüküm gavra”yı inkâr etmesi
- انکار فلسفی بر قرائت إن أصبح ماؤکم غورا
- Kuran okuyan biri, Kuran’dan “Mâüküm gavra” yani “Suyu kaynağından keser,
- مقریی میخواند از روی کتاب ** ماؤکم غورا ز چشمه بندم آب
- Yerin derinliklerinde gizler, kaynakları kurutur, kupkuru bir hale getirirsem,
- آب را در غورها پنهان کنم ** چشمهها را خشک و خشکستان کنم