- Hikmet, müminin kaybolmuş devesine benzer, Hikmet, teşrifatçı gibi adamı padişahla görüştürür.
- ز انکه حکمت همچو ناقهی ضاله است ** همچو دلاله شهان را داله است
- Rüyada güzel yüzlü birisini görürsün, o sana vade verir, alâmetler söyler. 1670
- تو ببینی خواب در یک خوش لقا ** کاو دهد وعده و نشانی مر ترا
- Muradın olacak, nişanesi de bu: Yarın sana filân kişi gelecek.
- که مراد تو شود اینک نشان ** که بپیش آید ترا فردا فلان
- Onun bir alâmeti atlı oluşudur. Bir alâmeti de şu: Seni görünce kucaklayacak.
- یک نشانی آن که او باشد سوار ** یک نشانی که ترا گیرد کنار
- Bir alâmeti de seni görünce gülmesi; diğer bir nişanesi de sana karşı el kavuşturmasıdır.
- یک نشانی که بخندد پیش تو ** یک نشان که دست بندد پیش تو
- Diğer bir alâmeti de şudur ki: Heveslenip bu rüyayı yarın hiç kimseye söylemeyeceksin.
- یک نشانی آن که این خواب از هوس ** چون شود فردا نگویی پیش کس
- Bu alâmet, Yahya’nın babasına da gösterilmiş, ona da “ Üç güne kadar kimseye bir söz söylemeye muktedir olamazsın. 1675
- ز ان نشان با والد یحیی بگفت ** که نیایی تا سه روز اصلا به گفت
- Üç geceye dek iyiden kötüden bahsetme, sus. İşte bu senden Yahya adlı bir çocuk olacağına alâmettir.
- تا سه شب خامش کن از نیک و بدت ** این نشان باشد که یحیی آیدت
- Üç gün konuşma. Bu susmak senin maksadına erişeceğine delâlet eder.
- دم مزن سه روز اندر گفتوگو ** کاین سکوت است آیت مقصود تو
- Kendine gel, bunları dile getirme. Bu sözü gönlünde gizli tut” denmişti.
- هین میاور این نشان را تو به گفت ** وین سخن را دار اندر دل نهفت