English    Türkçe    فارسی   

2
1784-1793

  • Hiçbir sebep ve tertip yolu arama; daralan gönlün ne isterse onu söyle!
  • Senin küfrün, din, dinin can nuru. Sen emniyete erişmişsin; bütün bir cihan da senin yüzünden amanda. 1785
  • Ey “Allah dilediğini yapar” sırrına erişip o sırla her şeyden affedilmiş olan kişi; pervasızca yürü, dilini aç!
  • Çoban “ Ey Musa, ben o halde, o sözden geçtim. Şimdi kendi gönlümün kanına bulandım.
  • Ben Sidret-ül Müntehâ’dan da aşmış, oradan bile yüz binlerce yıl öte gitmişim.
  • Sen bir kamçı vurdun, atım şahlanıp sıçradı, kâinatı aştı.
  • Nâsutumuzun mahremi Lâhut’u olsun artık. Aferin eline koluna! 1790
  • Şimdi benim halim, söze sığmaz. Zaten bu söylediğim de benim ahvalim değil.
  • Ayna da bir suret görürsün ya. Fakat o senin suretindir, aynanın değil.
  • Neyzen, ney üfler. Fakat bu nefes ve bu nefesten çıkan ses, neyin midir, neyzenin mi.. Bu ses, neyin harcı mı, neyzenin harcı mı?” dedi.