- Kendine gel, kendine! Allah’ı övsen de bu övüşünü, çobanın lâyık olmayan övüşü gibi bil, öyle tanı.
- هان و هان گر حمد گویی گر سپاس ** همچو نافرجام آن چوپان شناس
- Senin övüşün, çobanın övüşüne nispetle daha iyidir. Ama Allah’a nispetle onun da değeri yok, onun da sonu gelmez. 1795
- حمد تو نسبت بدان گر بهتر است ** لیک آن نسبت به حق هم ابتر است
- Ne vakte dek ben Allah’a hamlederim deyip duracaksın? Perde kaldırılınca oldu sanılan nice şeylerin olmamış bulunduğu meydana çıkar.
- چند گویی چون غطا برداشتند ** کاین نبوده ست آن که میپنداشتند
- Allah’ı anışımın makul olması Allah rahmetindendir. Âdeta istihaze olan kadının namaz kılması gibi bir ruhsattan ibarettir.
- این قبول ذکر تو از رحمت است ** چون نماز مستحاضه رخصت است
- Onun namazına nasıl kan bulaşmışsa senin Allah’ı anışına da benzetiş ve zannediş bulaşmış!
- با نماز او بیالوده ست خون ** ذکر تو آلودهی تشبیه و چون
- Kan pistir ama bir parçacık su ile temizlenir. Fakat içte öyle pislikler vardır ki,
- خون پلید است و به آبی میرود ** لیک باطن را نجاستها بود
- Allah’ın lütuf suyundan gayrı bir şeyle arınmaz, ibadet eden kişinin gönlünden eksilmez. 1800
- کان به غیر آب لطف کردگار ** کم نگردد از درون مرد کار
- Keşke secdende kıbleden yüzünü çevirmiş olaydın da tek “ Sübhane rabbiyel A’lâ”nın manasına ereydin!
- در سجودت کاش رو گردانیای ** معنی سبحان ربی دانیای
- “Allah’ım secdem de varlığın gibi sana lâyık değil. Sen, kötülüğe iyilikle mukabele et” diyeydin.
- کای سجودم چون وجودم ناسزا ** مر بدی را تو نکویی ده جزا
- Bu yeryüzünde Hakk’ın hikmetinden eser vardır. Ondan dolayı pislikleri giderir, çiçekleri bitirir.
- این زمین از حلم حق دارد اثر ** تا نجاست برد و گلها داد بر