- Ama bu aşağılık akıl da eşekle aynı mizaçta. Çünkü bütün fikri onu nasıl elde ederimden ibaret.
- هم مزاج خر شده ست این عقل پست ** فکرش این که چون علف آرم بدست
- İsa’nın eşeği gönül mizacına malik olmuş, akıllar makamında yer tutmuştur.
- آن خر عیسی مزاج دل گرفت ** در مقام عاقلان منزل گرفت
- Çünkü akıl galebe çalmıştı, eşekse zayıftı. Eşek, şişman ve kuvvetli biniciden zayıflar.
- ز انکه غالب عقل بود و خر ضعیف ** از سوار زفت گردد خر نحیف
- Ey eşek değerli; aklının azlığından bu eşek, ejderhalaştı. 1860
- و ز ضعیفی عقل تو ای خر بها ** این خر پژمرده گشته ست اژدها
- Gönlün İsa’dan hastalandıysa yine ondan iyileşir, sıhhat yine ondan gelir, onu bırakma.
- گر ز عیسی گشتهای رنجور دل ** هم از او صحت رسد او را مهل
- Ey nefesi hoş Mesih, cihanda yılansız hazine olmaz, eziyetlerle nasılsın?
- چونی ای عیسای عیسی دم ز رنج ** که نبود اندر جهان بیمار گنج
- İsa, Yahudileri görünce ne hale gelir; Yusuf, hasetçi kardeşler elinde ne olur?
- چونی ای عیسی ز دیدار جهود ** چونی ای یوسف ز مکار حسود
- Sen, gece gündüz bu azgın kavmin ardından koştukça, nasıl olur da gece gibi, gündüz gibi ömre medet bağışlar, yardım edersin?
- تو شب و روز از پی این قوم غمر ** چون شب و روزی مدد بخشای عمر
- Ah safra illetine tutulmuş o hünersiz kişilerden! Safradan ne hüner meydana gelir? Ancak baş ağrısı. 1865
- چونی از صفراییان بیهنر ** چه هنر زاید ز صفرا درد سر
- Sen, hemen doğu güneşinin yaptığını yap. Bizse nifak hile, hırsızlık ve riya içinde yüzelim!
- تو همان کن که کند خورشید شرق ** ما نفاق و حیله و دزدی و زرق