English    Türkçe    فارسی   

2
1950-1959

  • Lütuf Kâbe’sine uçmaya kanadın yoksa çare bulana arz et. 1950
  • Ağlayıp inleme kuvvetli bir sermayedir; külli rahmet, pek güçlü bir dadıdır.
  • Dadı ve ana, çocuk ne vakit ağlayacak diye bahaneler ararlar.
  • Allah da sizin hacet çocuklarınızı, ağlasın da süt meydana gelsin diye yarattı;
  • “Allah’ı çağırın” dedi; ağlayıp inlemeyi bırakma ki Allah’ın merhamet sütleri coşsun.
  • Rüzgârın sesi de bizim gamımızı teskin etmek içindir, bulutun süt yağdırması da. Hele bir an sabret. 1955
  • “Rızkınız gökyüzündedir” ayetini duymadın mı? Neden bu aşağılık yere saplanıp kaldın?
  • Korkunu, ümitsizliğini gül sesleri bil. Onlar, seni aşağılıkların ta dibine kadar çekerler.
  • Seni yücelere çeken her ses, bil ki yücelerden gelmektedir.
  • Sana hırs veren her sesi de adamları paralayan bir kurt sesi bil.