English    Türkçe    فارسی   

2
1970-1979

  • Ayı, ejderhadan feryat edince o er, ayıyı onun pençesinden kurtardı. 1970
  • Hile ile babayiğitlik birleşti, er de ejderhayı bu kuvvetle alt edip öldürdü.
  • Ejderhanın gücü vardır ama hilesi yoktur. Senin hilen var ama hilenden üstün hile de var!
  • Hile ve tedbirini görünce yürü, o hile, o tedbir nereden geldi? O başlangıç tarafına dön, o tarafa yönel.
  • Aşağılık âlemde bulunan her şey yücelikten gelmiştir. Haydi, var gözünü yüceliklere dik.
  • Yücelere bakmak, önce gözü alır, kamaştırır ama sonra bakışa bir aydınlık bağışlar. 1975
  • Gözünü aydınlığa alıştır. Yok, eğer yarasaysan karanlıklara baka dur!
  • Akıbeti görme, nurunun nişanesidir, bu şehvete düşmense senin mezarın.
  • Yüz türlü oyun görüp, yüz türlü tecrübe geçirip akıbeti gören kişi, bir tek oyun görene benzemez.
  • Bir oyun gören, o tek oyuna öyle mağrur oldu ki ululanması yüzünden üstatlardan uzak kaldı.