English    Türkçe    فارسی   

2
1980-1989

  • Sâmirî gibi. O, kendisinde bir hüner görünce ululanıp Musa’dan baş çekti. 1980
  • Hâlbuki o, hünerini Musa’dan öğrenmişti. Öyle olduğu halde öğretmeninden gözünü yumdu.
  • Hulâsa Musa da başka bir oyun etti; onun oyununu kapıverdi, kendisini de!
  • Başta dönüp dolaşan nice hünerler, nice bilgiler vardır ki insan onlarla baş oluncaya kadar, baş elden gider!
  • Başının gitmemesini istersen ayak ol, rey ve tedbir sahibi Kutb’a sığın!
  • Şah bile olsan kendini ondan üstün görme. Bal bile olsan onun otundan başka bir şey devşirme. 1985
  • Senin fikrin surettir, onun ki can. Senin paran kalptir, onunki maden.
  • O, sensin. Kendini onda ara. “Kû, Kû- Nerede, nerede?” diye onun civarında bir üveyik ol!
  • Sefa ehline hizmet etmek istemezsen ejderha ağzına düşen ayıya benzersin.
  • Belki bir üstat seni kurtarır, tehlikelerden çekip çıkarır.