- Başına bir şey gelecek diye yüreğim titriyor. Böyle bir ayı ile ormanlığa gitme.
- بر تو دل میلرزدم ز اندیشهای ** با چنین خرسی مرو در بیشهای
- Yüreğim asla olmayacak şeyden titremedi. Bu seziş Allah nurundandır, saçma değil.
- این دلم هرگز نلرزید از گزاف ** نور حق است این نه دعوی و نه لاف
- Ben müminim “Mümin Allah nuruyla bakar” sırrına mazharım. Kendine gel, kendine! Bu ateşgedeyi bırak!” dedi.
- مومنم ینظر بنور الله شده ** هان و هان بگریز از این آتشکده
- Bu sözler, erin kulağına girmedi. Suizan adama kuvvetli bir settir.
- این همه گفت و به گوشش در نرفت ** بد گمانی مرد را سدی است زفت
- Ayının elini tuttu, adamın elini bıraktı. Adam da “Senin aklın başında değil, gidiyorum” dedi. 2025
- دست او بگرفت و دست از وی کشید ** گفت رفتم چون نهای یار رشید
- Er dedi ki: “Git benim kaydıma kalma. Boş boğaz herif, o derece bilirlikten dem vurup durma”
- گفت رو بر من تو غم خواره مباش ** بو الفضولا معرفت کمتر تراش
- Adam tekrar “Ben senin düşmanın değilim. Peşimden gelirsen kendine lütfetmiş olursun” dedi.
- باز گفتش من عدوی تو نیام ** لطف باشد گر بیایی در پیام
- Er “Uykum geldi. Bırak beni işine git” dedi. Adam “Yahu, ne olur bir dosta uy da,
- گفت خوابستم مرا بگذار و رو ** گفت آخر یار را منقاد شو
- Akıllı birisinin himayesinde, gönül sahibi bir dostun civarında uyu” dedi.
- تا بخسبی در پناه عاقلی ** در جوار دوستی صاحب دلی
- Babayiğit, o adamın ısrarından hayallenip kızıverdi, yüzünü çevirip, 2030
- در خیال افتاد مرد از جد او ** خشمگین شد زود گردانید رو