English    Türkçe    فارسی   

2
2064-2073

  • O Müslüman, kızarak ve içinden “Lâ havle” diyerek ahmağı bırakıp gitti.
  • “Benim ona ciddiyetle nasihat vermemden, üstüne düşmemden, gönlündeki hayaller attı, büsbütün vehimlendi. 2065
  • Demek ki nasihat yolu kapandı” dedi. “Fa’rıd anhum” emrine bağlandı.
  • Verdiğin ilâç derdi arttırırsa sen de sözü isteyene söylet. Abese suresini okusana.
  • Allah “Kör, Hakk’ı diliyorsa onun yoksulluğu yüzünden gönlünü kırmak yaraşmaz.
  • Sen, halk, ulularından öğrensin diye uluları irşat etmek istiyorsun ama
  • Ey Ahmet, büyüklerin bir kısmı seni dinlemeye koyulunca hoşlandın, belki, 2070
  • Bu ulular, dine güzelce yardımcı olurlar, bunlar Arab’a Habeş’e reistir.
  • Bunların yüzünden İslam dininin şöhreti Basra’yı Tebük’ü aşar. Çünkü halk, padişahlarının dinindendir.
  • Diye düşündün, bu yüzden de hidayet isteyen körden yüz çevirdin, onun sohbetinden sıkıldın.