English    Türkçe    فارسی   

2
209-218

  • Sofi “Önce semerini indir, sırtına da ilâç koy” dedi.
  • Hizmetçi “Lâhavle ey hakîm, benim senin gibi yüz binlerce konuğum geldi; 210
  • Hepsi de yanımızdan razı olup gittiler. ”Konuk bizim canımızdır, bizdendir” dedi.
  • Sofi “Suyunu ver ama ılık olsun” deyince hizmetçi “ Lâhavle. Artık beni utandırıyorsun” dedi.
  • Sofi “Arpaya az saman karıştır” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Bu sözü kısa kes artık” dedi.
  • Sofi “Yerini süpür, taş toprak kalmasın. Islaksa biraz kuru toprak serp” dedi.
  • Hizmetçi “Lâhavle, a babam, lâhavle de! Bir işe yolladığın ehil kişiye az söyle!” dedi. 215
  • Sofi “Eşeğin sırtını tımar et” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Baba, artık utan.” dedi.
  • Bunu deyip eteğini sıkıca beline doladı. “işte gittim, önce arpa, saman getireyim” dedi.
  • Gitti ama ahır aklına bile gelmedi. Yalnız sofiyi aldattı.