- Hizmetçi “Lâhavle ey hakîm, benim senin gibi yüz binlerce konuğum geldi; 210
- گفت لاحول آخر ای حکمت گزار ** جنس تو مهمانم آمد صد هزار
- Hepsi de yanımızdan razı olup gittiler. ”Konuk bizim canımızdır, bizdendir” dedi.
- جمله راضی رفتهاند از پیش ما ** هست مهمان جان ما و خویش ما
- Sofi “Suyunu ver ama ılık olsun” deyince hizmetçi “ Lâhavle. Artık beni utandırıyorsun” dedi.
- گفت آبش ده و لیکن شیر گرم ** گفت لاحول از توام بگرفت شرم
- Sofi “Arpaya az saman karıştır” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Bu sözü kısa kes artık” dedi.
- گفت اندر جو تو کمتر کاه کن ** گفت لاحول این سخن کوتاه کن
- Sofi “Yerini süpür, taş toprak kalmasın. Islaksa biraz kuru toprak serp” dedi.
- گفت جایش را بروب از سنگ و پشک ** ور بود تر ریز بر وی خاک خشک
- Hizmetçi “Lâhavle, a babam, lâhavle de! Bir işe yolladığın ehil kişiye az söyle!” dedi. 215
- گفت لاحول ای پدر لاحول کن ** با رسول اهل کمتر گو سخن
- Sofi “Eşeğin sırtını tımar et” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Baba, artık utan.” dedi.
- گفت بستان شانه پشت خر بخار ** گفت لاحول ای پدر شرمی بدار
- Bunu deyip eteğini sıkıca beline doladı. “işte gittim, önce arpa, saman getireyim” dedi.
- خادم این گفت و میان را بست چست ** گفت رفتم کاه و جو آرم نخست
- Gitti ama ahır aklına bile gelmedi. Yalnız sofiyi aldattı.
- رفت و از آخر نکرد او هیچ یاد ** خواب خرگوشی بدان صوفی بداد
- Birkaç hazelenin yanına gitti, Sofinin sözlerine gülmeye, onunla alay etmeye koyuldu.
- رفت خادم جانب اوباش چند ** کرد بر اندرز صوفی ریشخند