- Bir hakîm dedi ki: “Yazıda bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm.
- آن حکیمی گفت دیدم هم تکی ** در بیابان زاغ را با لکلکی
- Hayret ettim, bakalım aralarındaki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim, diye hallerini araştırmaya koyuldum.
- در عجب ماندم بجستم حالشان ** تا چه قدر مشترک یابم نشان
- Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!” 2105
- چون شدم نزدیک، من حیران و دنگ ** خود بدیدم هر دوان بودند لنگ
- Hele Arşa mensup bir doğanla ferşin malı olan bir yarasa nasıl olur da beraber bulunur?
- خاصه شهبازی که او عرشی بود ** با یکی جغدی که او فرشی بود
- Biri İlliyîn’in güneşi, öbürü Siccîn’in yarasası.
- آن یکی خورشید علیین بود ** وین دگر خفاش کز سجین بود
- Biri her ayıptan arınmış tertemiz bir nur, öbürü her kapının dilencisi bir kör.
- آن یکی نوری ز هر عیبی بری ** وین یکی کوری گدای هر دری
- Biri Pervin burcuna ziya veren bir ay, öbürü fışkıda debelenen bir kurt.
- آن یکی ماهی که بر پروین زند ** وین یکی کرمی که در سرگین زید
- Biri Yusuf yüzlü, İsa nefesli, öbürü bir kurt yahut çıngıraklı bir eşek. 2110
- آن یکی یوسف رخی عیسی نفس ** وین یکی گرگی و یا خر با جرس
- Biri Lâmekân âleminde uçmakta, öbürü köpekler gibi samanlıkta kalakalmış!
- آن یکی پران شده در لا مکان ** وین یکی در کاهدان همچون سگان
- Gül, hâl diliyle bokböceğine şu sözleri söyleyip durmaktadır: “Ey koltuğu kokmuş,
- با زبان معنوی گل با جعل ** این همیگوید که ای گنده بغل